Son derece doğal, biyolojik bir olgu olan regl ile ilgili Türk toplumunun regl bilincini anlamak ve demografik farklılaşmaları tespit etmek amacıyla önemli bir çalışmaya imza atan Endometriozis ve Adenomyozis Derneği, Molped ile 28 Mayıs Dünya Adet Hijyeni Günü’nde “Türkiye’nin Regl Farkındalık Araştırması Raporu”nu yayınladı. Araştırma, toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesi için yapılacak çalışmalara devam edilmesi gerektiğini ortaya koyarken, kadınların yüzde 68’inin regl dönemlerinden artık daha rahat bahsedebildiğini göstererek, umut vadeden bir tablo çizdi.
Regl olmanın utanılacak, saklanacak bir şey olmadığına ve konuştukça normalleşeceğine inanan Molped, ön yargıları kadınlar lehine değiştirmek adına sorumluluk üstleniyor, bu yönde araştırmalarına ve çalışmalarına devam ediyor. Molped, bu amaçla 28 Mayıs Adet Hijyeni Günü* kapsamında, Endometriozis ve Adenomyozis Derneği aracılığıyla “Türkiye Regl Farkındalık” indeksini ortaya koyan bir araştırmaya imza attı.
Ipsos tarafından İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Gaziantep, Samsun, Malatya, Kayseri, Balıkesir, Trabzon ve Erzurum olmak üzere 12 ilde ve 1.829 kadın ile yüz yüze görüşülerek yapılan araştırma, Türkiye’de “Regl” farkındalığı konusunda geçmişe nazaran büyük ilerleme olduğunu gösterse de doğru bilinçlenme için çalışmaların devam etmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Molped Global Pazarlama Direktörü Gülhan Eğilmez; “Molped olarak, her sağlıklı kadının hayatının belirli bir döneminde biyolojik olarak geçirdiği bu sürecin bir tabu olarak görülmemesi arzusundayız. Uzun yıllardır “regl doğaldır” diyerek bu konu ile ilgili ön yargıları değiştirmek adına çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 28 Mayıs Adet Hijyeni Günü vesilesiyle yayınladığımız araştırma raporunun da gösterdiği gibi, regl hakkında konuştukça, konuyla ilgili farkındalık artıyor, “hastalık” tanımlaması yavaş yavaş toplumsal hafızadan siliniyor. Elbette daha gidecek yolumuz var. Sivil toplumun bu anlamdaki gayreti çok değerli. Biz de Molped olarak “regl doğaldır” demeye devam edeceğiz.” dedi
Endometriozis ve Adenomyozis Derneği Başkanı Prof.Dr. Taner Usta; “Dernek olarak hedefimiz kadınlara ulaşarak yaşadıkları zorluklarda yalnız olmadıklarını hissettirebilmek ve onlar için güvenilir bir kaynak yaratmak. Endometriozis, kadınların gündelik hayatını, ruh sağlığını, iş ve özel ilişkilerini kaliteli bir şekilde yürütmesine engel oluyor. Çünkü enerjilerini hastalık ve onun yarattığı olumsuz etkilerle başa çıkabilmek için harcıyorlar; kimi dayanılmaz regl sancılarından şikayet ederken kimi de gebe kalmayla ilgili bir problem yaşadığında Endometriozis hastası olduğunu öğreniyor. Dernek olarak bu araştırmanın farkındalık yaratarak kadınların regl dönemlerinde yaşadıkları zorlukları rahatça konuşmalarının ve yardım istemelerinin önünü açacağına inanıyor; bu değerli çalışmaya destek oldukları için teşekkür ediyoruz.” dedi.
Kadınlar ‘regl’im demekten utanmıyor
Her bölgede regl için ayrı ifadeler kullanılsa da araştırmaya katılan kadınların yüzde 35’i “Reglim”, yüzde 33’ü “Adetliyim” ve yüzde 14’ü de “Hasta Oldum” ifadeleriyle regl dönemlerinde olduklarını belirtiyor. Regl ifadesini kullanmada Akdeniz yüzde 52 ile en yüksek oranda, onu yüzde 40 ile İç Anadolu ve yüzde 39 ile Marmara izliyor. 18-30 yaş arasındaki katılımcılar “regl” ifadesini daha çok kullanırken, en yüksek oran yüzde 47 ile 20 yaşındaki gençlerde.
Türkiye’nin her bölgesinden katılımcı kadınların neredeyse tamamı (yüzde 98) regl olmayı “normal bir durum” olarak tanımlarken, katılımcıların yüzde 87’si regl olmanın kendilerini utandırmadığını belirtiyor. Katılımcı kadınların yüzde 68’i artık regl ile ilgili konuları çekinmeden konuşabiliyor ancak regl dönemlerinin dışarıdan belli olmasından hala çekiniyorlar. Katılımcıların yüzde 79’u koku ya da sızma gibi durumlardan regl olduklarının anlaşılmasından çekinirken, yüzde 48’i ped satın alırken kağıda sarma ya da saklama ihtiyacı duyuyor. Katılımcıların yüzde 34’ü regl olmanın kendilerini kirli hissettirdiğini belirtirken, bu oran Karadeniz bölgesinde diğer bölgelere kıyasla göreceli olarak daha yüksek seyrediyor.
Regl takibi dijitale taşınıyor
Kadınların yüzde 75’i, 11-13 yaş arasında ilk kez regl olduklarını belirtiyor. Katılımcıların yüzde 94’ü, 21-35 günde bir regl olduklarını ve yüzde 98’i regl dönemlerinin 3 ile 10 gün arası sürdüğünü belirtiyor. Ancak araştırma her 3 katılımcıdan 1’inin regl döngüsünü takip etmediğini gösteriyor. Her yaştan “telefonumun not kısmına tutuyorum / alarm kuruyorum” diyen kadınların oranı yüzde 30’a yakınken, “Takvime/ not defterine işleyerek takip ediyorum” diyenler 24, “Cep telefonumdaki uygulamadan takip ediyorum” diyenler ise yüzde 15 oranında. Bu oran 20-30 yaş arasında ise yüzde 21’e çıkıyor.
“Annelere” ve “İnternete” danışılıyor
Kadın sağlığı ve hastalıkları için ilk başvurulan bilgi kaynakları; “kadın doğum uzmanları”, “anneler” ve “internet” olarak çıkıyor. Kadın doğum uzmanları yüzde 49, anneler yüzde 44, internet ise yüzde 39.. Kadın Doğum Uzmanı diyenlerde Marmara yüzde 60 ve Karadeniz yüzde 62; Anne diyenlerde Ege yüzde 60 ve Marmara yüzde 51; Internet diyenlerde Doğu Anadolu yüzde 48 ve Karadeniz yüzde 47 ile öne çıkıyor. Yaş ilerledikçe doktordan bilgi alma oranları artarken gençler daha çok annelerine danışıyor.
Katılımcıların yüzde 84’ü regl ve regl hijyeni ile ilgili bilgiye sahip olduklarını söylerken, yüzde 60’a yakını, regl ve regl hijyeni ile ilgili anneleri tarafından bilgilendirildiklerini belirtiyor. Diğer bilgi kaynakları olarak internet, ardından okul ve öğretmenler geliyor.
Her 2 kadından 1’i “yalnızca hastalık halinde” kadın doğum uzmanını ziyaret ediyor.
Katılımcıların yarısından çoğu (yüzde 61), kontrole ihtiyaçları olmadığı için kadın doğum uzmanını ziyaret etmediklerini belirtiyor. Yaş grubu fark etmeksizin, “hastalık haricinde kadın doğum uzmanına gitmiyorum” diyen kadınların yarısından çoğu, kontrole ihtiyaçları olmadığını düşündükleri ve kontrole gitmelerine sebep olacak bir durum yaşamadıkları için kadın doğum uzmanını ziyaret etmiyor.
Katılımcılara göre reglin kaynağı «Rahim»
Katılımcılara regl kaynağı sorulduğundan yarısı «Rahim» olduğunu söylerken, katılımcıların yüzde 65’i regl kanamasının nedeni olarak “normal kadınlık hormonları ile ilgilidir” cevabını veriyor. Yumurtalık olduğunu söyleyenlerde ise en yüksek oran yüzde 47 ile Akdeniz.
Ped arkadaş tavsiyesiyle alınıyor
Regl döneminde katılımcıların neredeyse tamamı (yüzde 99) çoğunlukla «ped» kullandıklarını belirtirken, yüzde 8’i regl dönemlerinde ped dışında zaman zaman da olsa kağıt peçete, bez peçete ya da pamuk kullanabildiğini söylüyor.
Her 4 katılımcının 1’i alışveriş yaptıkları yerlerdeki kampanyalara dikkat ederek ped satın almayı tercih ediyor. Ped markası seçiminde genç katılımcılar «annemden bilgi alarak», «internetten araştırarak» ve «arkadaşlarımdan bilgi alarak karar veriyorum» diye belirtirken, daha ileri yaştaki katılımcıların kullandıkları ped markasına “kendi deneyimleri ile” karar verdikleri (yüzde 85) sonucu ortaya çıkıyor. Katılımcıların yüzde 59’u regl döneminde bir günde ortalama 3-4 arası ped değiştiriyor ancak yüzde 42’si kendilerine diledikleri kadar ped verilse 5-6 arası ped değiştireceğini söylüyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı