ÖSYM tarafından 30 Temmuz’da düzenlenen ve birtakım soruları Yediiklim Yayınevi’nin denemeleriyle birebir çıktığı için iptal edilen Kamu Çalışanı Seçme İmtihanı (KPSS) sorularının sızdırılmasıyla ilgili tartışma devam ediyor.
Cumhuriyet müellifi Barış Terkoğlu bugünkü yazısında 2019 yılında ÖSYM içinden yazılan bir raporu paylaştı. Raporda vazifeden alınan ÖSYM Lideri Halis Aygün’ün kendisini ülkücü olarak tanıttığına dikkat çekildiğini söyleyen Terkoğlu, üç yıl evvel Devlet Denetleme Konseyi Başkanlığı’na soruların çalınabileceği uyarısı yapıldığını aktardı.
“FETÖ’nün 2014 yılına kadar bütün imtihan sorularını çaldığını, 400 bin kişiyi bu sayede kamuya soktuğunu, devlet resmen kabul etmişti” diyen Terkoğlu’nun yazısından bir kısım şöyle:
“Rapor, son arbedeye sirayet eden iktidar içi kliklere dair de ipucu veriyor:
‘ÖSYM Lideri Halis Aygün her fırsatta ‘ülkücü’ olduğunu vurgulamaktadır. Bizler ise devletimize gönülden bağlı ve devlet memuriyetinin kuralları çerçevesinde siyaset ile fiili bağı olmayan çalışanlarız.’
Bu sürece itiraz eden takımların pasifize edildiğini, sürüldüğünü, mobbinge uğradığını, kendilerine randevu dahi verilmediğini anlatan ÖSYM içinden çıkmış rapor, ÖSYM’nin siyasallaştığını söylüyor:
‘Bürokratların farklı siyasi görüşten olmaları, kurum içi çalışanlara siyasi ayrıştırmacılık, şahısları siyasi görüşlerine nazaran tecrit etme yetkisi vermez kanaatindeyiz. Ki devletin kamu kurumları siyasi makamlar değildir.’
Raporu yazan kalem temel kederini söylemiş: ‘Sınav sorularının çalındığı devirlerde soruları ve imtihan uyumunu yürütmekle, güvenlikle misyonlu olan lakin bu misyonlarda muvaffak olmadığı sübut bulan bireylerin ve yargılanan liderlerin yakın çalışma takımlarının ÖSYM’de tekrar etkin rol oynaması…’
Yetmemiş, tam üç yıl evvel, DDK’ye, bugün olacakları da haber vermiş:
‘ÖSYM imtihanlarında geçmişte yaşanan ve hala aydınlatılamayan soru hırsızlıklarının yine baş göstermemesi için, 15 Temmuz FETÖ/PYD darbe teşebbüsten sonra, şimdi tehdit ortadan kalkmamış iken imtihan kurallarının ve soru hazırlama ünitelerinde yapılan görevlendirmelerde liyakat ve güvenlik kriterlerinin göz arkası edilmeye başlaması, alanda imtihan koordinatörlerinin güvenlik yerine partizanlık ve ideolojik asıllara nazaran seçilmeye çalışılması, güvenlik açısından tehdit oluşturmaktadır. Bu telaşlarımızı devletimizin en sağlam kurumlarından birisi olan Devlet Denetleme Heyeti Başkanlığı’na arz etmek istedik.’
Rapor, DDK’ye gönderildi fakat hiçbir şey değişmedi. Bilakis öğrendiğime nazaran, uyaranlar kurumdan uzaklaştırıldı. DDK, o gün değil lakin üç yıl sonra soru çalma tartışmalarıyla devreye girdi. Milyonlarca insanı mağdur eden sürece evvelce müdahale edilemezmiş üzere, “görevimizi yaptık” dediler. ÖSYM başkanlığına, “ülkücüyüm” diyenin yerine “cemaatçiyim” diyen oturtularak sorun güya çözülmüş üzere yapıldı.” (HABER MERKEZİ)
YAZININ TAMAMI