Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), nörolojik tabanlı bir bozukluktur, çocukluk döneminde başlar ve %30 ila %50 oranında yetişkinlikte de devam eder. Yetişkinlikte devam etme riskine sebep olan faktörler duygudurum ve davranış bozukluklarıdır. Cinsiyete göre görülme sıklığına baktığımızda DEHB tanısı alan erkeklerin kadınlara göre daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Fakat bunun sebebi belirtilerin kadın ve erkeklerde farklı şekillerde kendini göstermesi olabilir. DEHB’de üç tip tanımlanmıştır; birleşik tip, dikkat bozukluğunun önde olduğu tip ve hiperaktivitenin önde olduğu tip. Genel olarak hiperaktivitenin önde olduğu tip çocuk DEHB hastalarında görülürken, yetişkin hastalarda dikkat eksikliği tipi daha yaygındır.
Son yıllarda sıklıkla karşılaşılan ve üzerine sayısız araştırma yapılan bu alanda hala nedeni tam olarak saptanamayan birçok vaka vardır. Fakat çoğu araştırmanın ortak bir sonuca vardığını söyleyebiliriz : GENETİK GEÇİŞ. Yapılan aile araştırmalarda DEHB’li çocukların ailelerinde depresyon, anksiyete bozukluğu, antisosyal kişilik bozukluğu gibi psikiyatrik rahatsızlıkların normale göre daha sık olduğu bulunmuştur. Bu durumu az önce bahsettiğim DEHB’nin yetişkinlik döneminde devam etme sıklığını arttıran davranış ve duygudurum bozuklukları ile ilişkilendirebiliriz.
DEHB’nin nörolojik tabanlı bir bozukluk olduğunu biliyoruz. Bu DEHB’li bireylerin beyin yapılarında birtakım farklılar olduğu anlamına gelir. Tüm DEHB tanıları genetik geçişle açıklanamadığına göre beyin yapısını bozan ve DEHB’ye sebep olan diğer faktörler nelerdir? Beyin gelişiminin anne karnında başlayıp özellikle erken çocukluk döneminin sonuna kadar en yüksek seviyede olduğundan önceki yazılarımda bahsetmiştim. Bu nedenle, annenin hamilelik sırasında düzensiz beslenmesi, alkol ve sigara kullanması, zorlu bir doğum süreci geçirmesi, hamilelik esnasında geçirdiği bazı hastalıklar çocukta DEHB’ye sebep olabilir.