TRT Haber’de katıldığı canlı yayında soruları yanıtlayan Bilgin, EYT’liler hakkında yapılan çalışmayla ilgili bilgi verdi. Bilgin şunları söyledi:
“Biz 1999 öncesi işe girmiş olanların yaş sorunu yüzünden emeklilikte karşılaştıkları sorunun çözümüne dönük düzenleme hazırlığı içerisindeyiz. Bu tek tip bir düzenleme. Bazı televizyonlarda uzman diye elinde kalemle hesaplamalar yapıyorlar, bu rakamlar onlar açısından maalesef doğru değil. Ellerinde veriler yok. Bütün çalışanların yaşı, günü ve prim sayısı gibi tüm veriler elimizde. O gerçek veriler üzerinde çalışıyoruz. Aralık ayında bunu Meclise intikal ettireceğimizi kamuoyuna açıkladık ve sayın Cumhurbaşkanı’mıza da bu konuda bilgi verdik.”
Staj ve çıraklık dönemi EYT kapsamında değil
Staj ve çıraklık dönemi sigortaların EYT için başlangıç sayılıp sayılmayacağıyla ilgili bir soruya Bilgin, “Onlar farklı. Onlar EYT kapsamında değil zaten. Sigorta girişi olanlarda bir sorun yok. Çıraklık ve stajyerlik bir sigorta girişi değil. Onlar sağlık sigortasını korumak üzere geliştirilmiş bir sistem.” yanıtını verdi.
EYT konusunda bir düzenlemenin çıkacağını bildiren Bilgin, bu düzenlemenin ayrıntılarını gerekli hesaplamaların ardından kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getirdi.
‘Taşeron işçilerin sorununu kasımda sonuçlandırırız’
Kamudaki taşeron işçilere ilişkin soru üzerine Bilgin, taşeron işçilerin kamuda kadrolu işçi haline gelmesi konusunda geçen yıllarda hükûmetin önemli reforma imza attığını ve yaklaşık 1 milyon taşeron işçisine kadro verildiğini anımsattı.
O dönem kamu iktisadi teşebbüslerinde (KİT) çalışan 90 bin işçinin, çeşitli sebeplerle kadro imkanından faydalanamadığını belirten Bilgin, “Onların kadroya alınması konusunda çalışmamız devam ediyor. Tahmin ediyorum onu kasım ayı içerisinde sonuçlandırırız.” dedi.
Bilgin, belediye şirketlerinde çalışan işçilerin durumuna ilişkin soruya, “Kamunun bütün bu bahsettiğim kadro dışı kalmış olan işçilerinin kadroya geçirilmesi konusunda çalışmamızı ayrıntılı bir şekilde bütün işçileri inceliyoruz, onların statülerini inceliyoruz, iş ilişkilerini, sözleşmelerini inceliyoruz. Onun için kasım ayında tahmin ediyorum onu tamamlamış olacağız. Daha erken de tamamlayabiliriz. Yani bu ay sonunda veya kasımda o işi tamamlarız.” yanıtını verdi.
Mevsimlik işçiler meselesine ilişkin Bilgin, bu işçilerin dönemsel olarak çalıştıklarını belirterek, “İhtiyaç varsa onların çalışma sürelerinin uzatılması konusunda bir imkan sağlayacağız. Başka bir yerden kurum işçi almasın veya yeni birisine, yeni bir taşerona vermesin işi. Daha önce çalıştığı, bir bağlantısı olan, mevsimlik işçi sözleşmesi olan işçilere bu hakkı tanıyacağız. Yani o kurumun ihtiyacı olduğu zaman onların çalıştırılması ve çalışma sürelerinin uzatılmasını da kapsayan bir çalışma yapıyoruz.” diye konuştu.
Geçici işçilerin ise 10 ay 29 gün çalıştıkları bilgisini veren Bilgin, “Onu biz 12 aya, 1 yıl çalışmaya çıkaracağız ve 1 yıl çalışacak şekilde kurumlarında çalışma imkanı sağlayacağız.” dedi.
Bilgin, geçici işçilerin hukukunu koruyacak bir düzenleme yaptıklarını ve onların statülerini bütünüyle değiştireceklerini söyledi.
Kamuda sözleşmeli çalışanların durumuna da değinen Bilgin, kamuda 657 sayılı kanun kapsamındaki memurlar dışında farklı çalışma biçimlerine dayalı istihdam edilenler de olduğunu ifade etti.
“Bütün sözleşme türlerini tek tipe indireceğiz”
Kamuda çok sayıda sözleşmeli çalışma modelinin bulunduğunu belirten Bilgin, “Biz bunları ıslah etmek istiyoruz. Yani burada bir düzenleme, bir reform yapmaya ihtiyacımız var. Bu kadar çok sözleşme türü olmaması lazım.” diye konuştu.
Bilgin düzenlemeyi şöyle anlattı:
“Biz onu kısaca şöyle yapacağız. 657… Evet, devletin temel işlevlerini yürüten bir kadroya ihtiyacı vardır. Bunun nitelikleri bellidir. Kanunla, hukukla bizim mevzuatımız bunu çok kapsamlı bir şekilde düzenlemiştir. İkincisi çok özel bir durum olabilir. Mesela, nükleer enerji Türkiye’de yoktu, değil mi? Türkiye, tarihinde ilk defa nükleer santral kuruyor. Burada çalışacak uzmanlara, mühendislere veya teknik adamlara, bilim adamlarına ihtiyaç olacak. Fakat bunların ayrı bir piyasası var. Ücret ve çalışma ilişkilerine dayanan yeni bir şey var. Daha önce onu biz tecrübe etmemişiz. Dolayısıyla biz bunları özel bir çalışma statüsüyle yani özel bir sözleşmeyle, yeni bir çalışma ilişkisi olarak başlatabiliriz. Bu çok özel olanlara özel bir sözleşme modelini saklı tutmak lazım. İkinci bir model de yazılımcılar, yeni çalışma ilişkileri içerisinde yer alabilecek uzmanlar var, işte finansçılar vesaire. Bunlar mevcut kamu ücretleriyle çalışmıyorlar. Bizde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında eleman alıyoruz. Mevcut ücretlerimizle bunları bulamıyoruz. Bunları özel bir sözleşme yaparak çalıştırıyoruz. Belli şartları var onların. İşte KİT’lerde bunlara ihtiyaç var. Diyelim ki MKE’nin ya da benzeri kuruluşların. Bunları da tutabiliriz. Ama bunun dışındaki bütün sözleşme türlerini tek tipe indireceğiz. Onların sosyal haklarını standardize edeceğiz, iş güvencesi olacak, kamu görevlilerinin bütün haklarını onlara vereceğiz, onlara kadro tahsis edeceğiz. Çalışmamız bu kapsamda ve bunların sayısı yaklaşık 550 bin kişi civarında.”
Kamudaki tüm sözleşmeli çalışanların sorunlarından haberdar olduğunu ve statüleri farklı olan bu çalışanların tamamıyla ilgili kapsamlı çalışma yaptıklarını belirten Bilgin, “Bu çalışmayı tahmin ediyorum bu ay bitireceğiz.” dedi.