248 yıllık hanın duvarlarını deldiler

Türkiye’nin önemli tarihi değerleri arasında yer alan İzmir’deki Kızlarağası Hanı ağır tahribat bombardımanı altında. Kemeraltı Çarşısı’nda yer alan 248 yıllık bir yandan harap ediliyor, diğer yandan da görüntü kirliliği oluşturuluyor.

1774 yılında açıldığından beri cazibe merkezi olan Kızlarağası Hanı, İzmir’in en önemli tarihi değerlerinden biri. 4 bin metrekare alan üzerine kurulu olan anıtsal nitelikteki görkemli han Osmanlı mimarisinin özgün eserleri arasında yer alıyor.

Kemeraltı Çarşısı’nın merkezindeki Kızlarağası Hanı’ndaki dükkanlar her gün binlerce yurttaş ve turistin ziyaretine kucak açıyor. Yapı, arkeolojik sit ve kentsel koruma alanı kapsamında bulunuyor.

TARİHİ YAPI TAHRİP EDİLİYOR

İzinsiz çivi bile çakılmasının yasak olduğu Kızlarağası Hanı’nda son yıllarda önemli tahribatlar yapılıyor. Esnafın, klima ve elektrik aksamı için birçok yerde duvarları deldiği görülüyor. Gelişigüzel yapılan bu işlemler sonucu oluşan kablo kirliliği tarihi yapının güzelliğini gölgeliyor.

GÖRÜNTÜ KİRLİLİLĞİ VE KEŞMEKEŞ

Esnafın duvarlarda kullandığı ışıklandırma aparatları, tabelalar ve bazı kısımlarda kullandığı gölgelikler görüntü kirliliğini artırıyor. Ürünlerin dükkanların dışına taşarak yol ve kaldırımlarda sergilenmesi keşmekeş oluşturuyor.

KORUMA KURALLARI HİÇE SAYILIYOR

SÖZCÜ, gün geçtikçe harap edilen hanın durumunu konunun uzmanına sordu. Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Yıldırım, uzman olduğu tarihi yapıya ilişkin saptamalarını ve sorunların çözümü için ne yapılması gerektiğini şöyle anlattı:

– Yapının esaslı restorasyon çalışmaların 1993 yılında gerçekleştirildi, 2000’li yılların başından itibaren de İzmir Büyükşehir Belediyesi kentin tarihi alanlarına dair projeler kapsamında burada da ciddi uygulama çalışmaları yürüttü.

– Tüm bu çalışmalarda bölgenin tarihi dokusu, mevzuat gereklilikleri, koruma ilkeleri gözetilmiş ve günün koruma ilkelerine uygun proje ve uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Ancak aradan geçen 20 yıl sonrasında bölgeyi incelediğimizde birçok uygulamanın yanlış müdahaleler sonrası geçerliliğini yitirdiğini ve bozulmalar yaşandığını görmekteyiz.

– Günün konfor koşulları ve kullanım alışkanlıkları sebebi ile ihtiyaç duyulan konularda, yapılan restorasyon çalışmalarına esas oluşturan koruma ilkelerinden uzaklaşıldığı ve yapının özgün durumuna aykırı, yapıya zarar veren birtakım müdahalelerin gerçekleştirildiği görülmektedir. Bunlar bir proje, yönetim planı veya bütüncül bir müdahale kapsamında değil, kullanıcıların inisiyatifleri kapsamında gerçekleştirilmiştir.

DENETİM GÖREVİ YAPILMIYOR

– Bu sorunun en büyük sebebi, denetim mekanizmasının doğru şartlar altında yürütülememesidir. Belediyelerin yapı kontrol birimleri olmakla birlikte, bu tür tarihi alanlarda uzmanlaşan kontrol mekanizmaları tam olarak hayata geçirilememiştir.

– Kemeraltı özelinde yapılan pek çok çalışma İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülmekle birlikte, kontrol sorumluluğu Konak Belediyesi’ndedir. Mevzuata hakim ve sahayı belirli periyotlar ile onaylı koruma projeleri esas alınarak denetleyecek bir mekanizmanın işletilememesi sebebi ile üzerine konuştuğumuz aksaklıklar yaşanmaktadır.

ÇÖZÜM İÇİN NE YAPILMALI?

– Yapının “Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescilli olması sebebi ile bahsi geçen tüm müdahaleler, öncelikle restorasyon projesi mimar müellifin kontrolünde hazırlanacak projeye yansıtılmalıdır. Ardından İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun onayına sunulması gerekmektedir. Bu aşamada gerekli müdahalelerin, yapının fiziksel durumu ve tarihi önemi gözetilerek kararlaştırılması lazımdır.

– Bu tür çok kullanıcı tarafından kullanılan yapıların kullanım koşullarını belirlemek üzere yönetim planının oluşturulması, bu plan oluşturulurken, kurul onaylı proje ve eklerine ve imar mevzuatlarına uygun hareket edilmesi, yapının sürdürülebilir kullanımın sağlanmasına imkan verecektir.

– Kentsel ve arkeolojik sit alanlarında yapılaşma koşullarını belirleyen koruma amaçlı imar planı kuralları ve notlarına uygun müdahaleler gerçekleştirilmesi zorunludur. Örneğin; sokağa bakıveren cephelere klima ünitelerinin asılmaması, tabela düzenlemelerine ilişkin birtakım düzenlemeler, aydınlatma üniteleri, çöp kutuları ve benzeri sokak donatılarına ilişkin öneri ve kurallar koruma amaçlı imar planında ve plan eki raporlarda yer almaktadır. Yapıya yapılacak müdahalelerde bu mevzuatların da dikkate alınması gerekmektedir.

– Sürdürülebilir bir tarihi alan yönetimi gerçekleştirmek istiyorsak, denetimleri sağlamalı ve yapılan koruma çalışmalarında yapının kullanım süreçlerini de tarifleyecek yönetim planlarının oluşturulması gerekmektedir. Ancak bu şekli ile tarihi alanlar hak ettiği değeri kazanacak ve nitelikli yapılı çevre koşulları sağlanacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir