EGM’den yapılan yazılı açıklamada, PAEM Birinci Derece Amirlik Eğitimi İmtihanı’nın, sivilden polis memuru ya da polis amiri alımına yönelik bir imtihan olmadığı belirtilerek, “Bir meslekte yükselme, yani polis memurluğundan polis amirliğine geçiş imtihanıdır. İmtihan, 3201 sayılı Kanunun 55’inci hususu çerçevesinde çıkarılan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim – Öğretim Yönetmeliği kapsamında yapılmaktadır” denildi.
Sınavın üç kademeden oluştuğu ve birinci evresinin, ilgili yönetmeliğin 16’ıncı hususunda belirtilen hususları ölçmeyi amaçlayan yazılı imtihan olduğu tabir edilerek, şöyle denildi:
“Söz konusu imtihan, ulusal seviyede çeşitli meslekte yükselme imtihanlarını muvaffakiyet ile yapan Anadolu Üniversitesi tarafından yıllardır yapılmaktadır. En son 26 Haziran 2022 tarihinde yapılan PAEM 7 yazılı imtihanı ile ilgili kamuoyunun yanlış yönlendirildiği tespit edilmiştir. Anadolu Üniversitesi’nin 13 Ağustos 2022 tarihinde yaptığı açıklamada, yazılı imtihanın genel kültür, tarih ve mevzuat bahisleri her yıl farklı biçimde tabir edilerek yapıldığı vurgulanarak, imtihanda çıkan soruların hiçbiri tez edilen deneme imtihanındaki sorular ile tıpkı olmadığı ve hasebiyle imtihana yönelik argümanların gerçek dışı olduğu gösterilmiştir. İkinci etap ise ilgili yönetmeliğin 18’inci unsuru kapsamında adayların vücudu kabiliyet ve fiziki yapısını pahalandırmak üzere uygulamalı olarak büsbütün dijital ortamda gerçekleştirilen fiziki yeterlilik imtihanıdır. Üçüncü evre ise adayları, yönetmeliğin 19’uncu unsurunda belirtilen özellikler kapsamında test etmeyi amaçlayan kelamlı imtihandır. Üç basamağın her birinden Yönetmelikte belirtilen oranlarda toplamda en fazla puanı alan adaylar üstten aşağıya sıralanmakta, kazanan ve yedek adaylar belirlenmektedir. Emsal olduğu argüman edilen sorular, Anadolu Üniversitesi tarafından oluşturulan beş kişilik kurul tarafından karşılaştırılmak suretiyle incelemeye tabi tutulmuş, imtihanda sorulan sorular ile deneme imtihanlarında çıkan soruların hiçbirinin, birbiri ile birebir olmadığı ortaya çıkmıştır.”