İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Burdur programı kapsamında Bucak ilçesindeki esnaf ziyareti öncesi vatandaşlara seslendi.
Akşener konuşması sırasında alandaki vatandaşlara mikrofon uzattı. Bir kadının, Gezi eylemcilerine ‘Sürtük’ diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki göstermesi üzerine Akşener, “Sayın Erdoğan duydun mu? Bu ablayı duydun mu? Sen Cumhurbaşkanısın. Bir yemin ettin Sayın Erdoğan. Hepimizin Cumhurbaşkanı olacağına namusun üzerine yemin ettin. Bizim namuslarımıza haksız, hukuksuz yere iftira atan, el uzatan olduğu zaman, o eli kırmak üzere namusun üzerine yemin ettin. Ve o yemini bozdun” dedi.
“AZ KALDI, GİDİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeminini ilk defa bozmadığına işaret eden Akşener, “O Cumhurbaşkanlığı yemininin her bir kelimesini bozdun. Her bir adımda bozdun. Ama üzülme ablacığım. Az kaldı, gidiyorlar. Bu harami düzeni birlikte yıkacağız. Az kaldı gidiyorlar. Şu gencin ahıyla gidiyorlar, senin ahınla gidiyorlar, siftah yapamayan esnafın ahıyla gidiyorlar, gebe ineğini ağlayarak kesime gönderen besicinin ahıyla gidiyorlar” şeklinde konuştu.
“BU HARAMİ DÜZENİ EL ELE VERECEĞİZ VE ALAŞAĞI EDECEĞİZ”
“Türkiye’yi açlığa ve kıtlığa mahkum ediyorsun Sayın Erdoğan” diyen Akşener, şöyle devam etti:
Kanada çiftçisini, Rus çiftçisini, Ukrayna çiftçisini zengin etmekten doymadın mı Sayın Erdoğan? Bizim çiftçi terörist, bizim çiftçi vicdansız, bizim üreticilerimiz nankör, bizim kadınlarımız şükürsüz, bizim gençlerimiz vicdansız, hadi oradan be!
Kadınlarımıza ise en son ‘sürtük’ dedin, ‘çürük’ dedin, ‘çamur’ dedin. Bu bir harami düzendir. Bu harami düzeni el ele vereceğiz ve alaşağı edeceğiz. Neyle edeceğiz, helal oylarımızla edeceğiz.
Neyle edeceğiz, sandıkta. Neyle edeceğiz, demokrasi ile bunların tamamını göndereceğiz. O helal oylarınızı korumak da bizim için namus borcudur.
“Bir şeyler anlatacaktım ama ablam, benim vicdanımı da, kalbimi de, beynimi de yaktı. Ama namusları üzerine yemin edenler o yeminlerini unuttukları zaman hem dahilde hem hariçte ceza görürler.
Bugün bir şey yapılamasa bile kalpte, vicdanda, ahirde ceza görürler. Bu ceza elbet vicdanlarımızda verilecektir. Eylemi ise sandıkta, helal oylarımızla bu arkadaşları o çok sevdikleri yandaşlarının yanına göndermektir.