Almanya Başbakanı Olaf Scholz, vatandaşlarından güç krizinde şiddetli bir kışa hazırlanmalarını isteyerek, onlara güç arzında Rusya’ya bağımlılıktan kurtulma yolunda oluşacak zorluklara katlanma daveti yaptı.
Scholz, Almanya Patronlar Federasyonunun Berlin Tempelhof Havalimanı’nda düzenlediği “İşverenler günü” etkinliğinde yaptığı konuşmada, güç krizine karşın Almanya’daki elektrik tedarikinin garanti altına alındığını savundu.
Enerji krizinde Almanya’nın güneyindeki iki nükleer güç santralinin kışın çalışmaya devam etmesinin mümkün olmasını sağladıklarını anlatan Schoz, “Böylece Alman elektrik piyasasında rastgele bir darboğaz olmayacak.” dedi.
Ülkesinin 2023’ün sonuna kadar gereksinimi olan tüm gazı ithal etmek için gerekli altyapıya sahip olacağını anlatan Scholz, bunun için kuzey Almanya kıyılarında LNG terminallerinin inşa edildiğini belirtti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkede gaz depolama tesislerin de doluluk oranının yüzde 85’e ulaştığını ve Alman hükümetinin gazda fiyatları aşağı çekmek için daha fazla tedbir alacağını belirterek, “Yaptığımız hazırlıklarla bu kışı çıkaracağımıza inanıyorum.” diye konuştu.
‘GELECEĞİN GAZI’ OLARAK NİTELEDİ
Almanya’nın güç kaynaklarını çeşitlendirmek ve Rus gazından bağımsız olmak gayesiyle hidrojen endüstrisinde büyük bir atılım yapmak istediklerini belirten Scholz, hidrojeni “geleceğin gazı” olarak nitelendirdi.
Almanya İktisat ve İklimi Muhafaza Bakanı Robert Habeck da tıpkı aktiflikte yaptığı konuşmada, patronlardan gelen tenkitlerden sonra Alman hükümetinin güç krizini hafifletmek için 2 nükleer santrali yedekte tutma kararını savunarak, “Bakan olduğumda, tanınan kararlar değil, uygun ve gerçek kararlar alacağıma kendi kendime yemin ettim.” tabirini kullandı.
Habeck, şirketler ve tüketiciler üzerinde yük olan yüksek güç fiyatlarına atıfta bulunarak, Alman iktisadının gelecek yıl resesyon tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Robert Habaeck, “Eğer güç fiyatlarını düşürür ve tüketici talebini güçlendirirsek resesyondan kaçınabiliriz.” diye konuştu.
ALMAN HÜKÜMETİNE SUÇLAMA
Almanya’da Patronlar Birliği Lideri Rainer Dulger da Alman şirketlerin önemli bir resesyon kaygısı taşıdığını belirterek, Alman hükümetinin başarısız toplumsal siyasetler uyguladığını savundu.
Dulger, Rusya-Ukrayna savaşının ve arz boğazlarının iktisat üzerindeki olumsuz tesirine değinerek, federal hükümeti nükleer güç planıyla güç arzını tehlikeye atmakla suçladı.
Alman hükümeti, bu kış elektrik üretimindeki bir açığı kapatmaları gerekmesi durumunda ülkede kalan 3 nükleer santralden 2’sinin (Bavyera’daki Isar 2 ve Baden-Württemberg’deki Neckarwestheim 2) Nisan 2023’ün ortasına kadar acil durum rezervi olarak beklemede tutulmasını kararlaştırmıştı.
AVRUPA’DA GÜÇ KRİZİ
Avrupa’nın en büyük iktisadına sahip Almanya, Moskova’nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru çizgisi üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir güç kriziyle karşı karşıya bulunuyor.
Rusya-Ukrayna savaşına ait telaşlar, güç kaynakları üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken, Alman hükümeti de bu kış sanayi çarklarının dönmesini, ışıkların açık kalmasını ve konutların sıcak kalmasını sağlamak için çabalıyor.
Ülkede güç maliyetlerindeki artış, enflasyonu üst istikametli körüklerken, hane halkı ve şirketler üzerinde de baskıyı artırıyor.
Pahalı güç ve besin, Almanya’da enflasyonu ağustosta tekrar yaklaşık 50 yılın en yüksek düzeyine ulaştırdı.
Temmuzda yüzde 7,5 olan yıllık enflasyon, ağustosta 2 ay sonra tekrar yüzde 7,9’a çıkarak, birinci petrol krizinin yaşandığı 1973-1974 kışından bu yana en yüksek orana geri döndü.
Rusya ve Avrupa ülkeleri ortasında süren gaz kriz sonucu tarafların birbirine karşı aldığı yaptırım kararlarından en olumsuz etkilenen ülkelerden biri olan Almanya, güç krizini atlatabilmek için çeşitli tedbirler alıyor.
Bunun için, 24 Ağustos’ta Kanada ile Almanya ortasında yeşil hidrojen yatırımına ve tedarikine yönelik iş birliği mutabakatı imzalanmıştı.
Anlaşma, Kanada’dan Almanya’ya yeşil hidrojen ihracatının 2025’te başlamasını öngörürken, yeşil hidrojenin kullanımına ait daha fazla araştırma için de iş birliği yapılması, limanlarda gerekli altyapının inşası ve Alman hükümetinin hidrojen ithalatçılarını desteklemesi de mutabakat kaideleri ortasında yer almıştı.
ALMANYA’NIN HİDROJEN STRATEJİSİ
Detaylı bir hidrojenden güç üretimi stratejisine sahip olan Almanya, bunun uygulanması için ülke içinde ve milletlerarası çerçevede çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyor.
Alman hükümeti, çeşitli yollardan ve kaynaklardan elde edilebilen hidrojenin sadece yenilenebilir süreçlerle üretilmesinin sürdürülebilir olduğu görüşü nedeniyle, yeşil hidrojeni önceliyor.
Hidrojen araştırmalarını ağırlaştıran ülke, yeşil hidrojen teknolojilerinin önderi ve ihracatçısı olmayı da hedefliyor.
Almanya’nın hidrojen üretiminde iş birliği yapmak istediği öteki ülkeler olarak İrlanda, Suudi Arabistan, Umman, Şili, Namibya ve Avustralya öne çıkıyor.
Öte yandan, Scholz’un daveti üzerine, patron ve sendikaların üst seviye temsilcilerinin, enflasyonla gayret önlemlerini görüşmek üzere perşembe günü tekrar bir ortaya gelmesi bekleniyor. (AA)