“Kara tren gecikir belki hiç gelmez / Dumanın savurur halimi görmez.” Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin bundan bir ay önce duyurduğu “Enflasyon korumalı tahvil”, türküdeki kara trene benzedi. Gecikti, belki de hiç gelmeyecek…
Nurettin Nebati, “Enflasyon korumalı tahvilin tasarımı ve geliştirilmesi çalışmalarımızı tamamladık” dediğinde takvimler 2 Mayıs’ı gösteriyordu. Aradan bir ay geçti, “hazır” olduğu söylenen üründen ne bir ses var, ne duman. Tren nerede kaldı?
Ankara’da enflasyon korumalı ürüne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikna edilemediği konuşuluyor. İsmi ne olursa olsun, geçmişteki yüksek faizli süper bonoları, yaşı tutanlara 1994 Krizi’nde çıkarılan “Çiller bonoları”nı hatırlatacak bir tahvile yüksek faize karşı bir siyasetçinin onay vermesi kolay değil.
Konuşulan bir şey daha var. Cumhurbaşkanı onay verse bile enflasyon korumalı ürün için 15 Haziran’a kadar bekleneceği de söyleniyor. Enflasyon korumalı tahvilin vadesinin seçimden önce dolması istenmediği belirtiliyor. İnce hesaplar…
“Kara tren gecikir belki hiç gelmez” türküsü “Gözüm yolda gönlüm darda” diye başlar. Enflasyon korumalı ürünün bu kadar çok konuşulmasının sebebi, Türkiye ekonomisinin darda olması. Enflasyon yüzde 100’e, cari açık 40-50 milyar dolara doğru gidiyor. Dolar yeniden tırmanışa geçti. Ekonomi yönetiminin şapkadan yeni bir tavşan çıkarması gerek. 20 Aralık’ta şapkadan çıkan tavşan, yani “kur korumalı mevduat”ın etkisi azaldı, döviz mevduatlarındaki erime durdu, yeniden artış başladı.
Enflasyon korumalı tahvil, kur korumalı mevduat kadar etkili olur mu? Kamuoyundaki büyük beklentiye rağmen ben aynı etkiyi göstermeyeceğini düşünüyorum. Getirisi bundan bir yıl sonra TÜİK’in açıklayacağı enflasyona bağlı bir ürüne kim parasını yatırır? Yüz bin liranız veya bir milyon liranız olsa, kaderini TÜİK’e emanet eder misiniz? Ben etmem. Birçok kişinin de etmeyeceğini düşünüyorum. Bunun yerine piyasadaki diğer “enflasyon korumalı ürünleri”, yani otomobili, motosikleti veya gayrimenkulü tercih ederim. Hangisine param yetiyorsa… Onların fiyatı TÜİK’te değil, piyasada belirleniyor ne de olsa. Gerçek enflasyon kadar artacakları neredeyse garanti.
Yani enflasyon korumalı tahvil çıksa bile beklenen etkiyi göstermeyebilir. Dağın fare doğurması güçlü olasılık.
Yine de ama bu gecikme başlı başına ilginç. Ve bana kalırsa Nurettin Nebati’nin ekonomide bütün ipleri elinde tutmadığının işareti.
Dün gece gece Külliye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomi Politikaları Kurulu üyeleri ve Bakan Nebati arasında gerçekleştiği belirtilen ekonomi zirvesini de böyle değerlendirmek mümkün. İktidara yakın medya organları bu zirveyi önce “Kritik ekonomi zirvesi” diye duyurdular. Fakat verdikleri haberi bir saat sonra apar topar yayından kaldırdılar.
Ekonomide “kritik” zirveye ihtiyaç duyulması, Beştepe’nin bir şeylerin yanlış gittiğini düşündüğünü gösteriyor. Aslında bir süredir bunun işaretleri vardı. Binali Yıldırım önceki gün şöyle dedi mesela: “Ülkenin birinci meselesi artık terör değil, enflasyon. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi olarak bizler, bugüne kadar birçok badireden ülkemizi çıkarttığımız gibi bu badireden de elhamdülillah çıkartacağız. Hiç endişeniz olmasın.”
Bu sözleri şöyle yorumlamak mümkün: “Enflasyonla mücadele Nebati’den önce Cumhurbaşkanı ve ekibinin işi.”
Önümüzdeki günler çok şeye gebe