Kırşehir toplu açılış ve temel atma merasiminde konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ gündeme ait değerlendirmelerde bulundu. Bozdağ, HDP’yi de altılı masa üzerinden eleştirdi.
‘CEZAEVLERİNDE GAZETECİ YOKTUR’
Mersin’de polislere saldırıyı gerçekleştiren kişinin CHP’nin yayınladığı gazeteciler listesinde isminin yer alıp almadığıyla ilgili sorulan soruya Bozdağ şu karşılığı verdi: “Onlardan birinin de ismi geçti. Birtakım değerlendirmeler yapıldı. Türkiye cezaevlerinde gazetecilik faaliyeti yaptı ya da öbür başka kanun, nizam, yöntem, nispet dairesinde işini yaparken bu işi yaptı diye soruşturulan, hakkında tutuklama kararı çıkarılan ya da karar verilen rastgele bir kişi yoktur. Biz bunu söylüyoruz. Her söylediğimizde de bunu eleştiriyorlar. ‘Bir tweet attı, tutuklandı’ diyor. E pekala kardeşim bu tweetin içinde ne var? Kimse söylemiyor. Yani buradan söylemekten hicap duyuyorum. Rastgele bir Çiçekdağlı’nın annesine, babasına ölmüşüne sinkaf eden bir tweet atıyor. Bu türlü bir şey yaptığında soruşturma açılıyor. Bu türlü bir şey yaptığında yargılamayla karşı karşıya kalıyor. Çiçekdağlılara soruyorum. Sizin, bizim, hepimizin, yaşayan ve ölmüş büyüklerine sinkaf eden birisi, niyet mi açıklıyor, yoksa hakaret mi ediyor?”
‘SORUŞTURMANIN BİLGİLERİNİ KILIÇDAROĞLU’NA KİM İLETİYOR?’
Türkiye’yi, muhalif düşünenleri, gazetecileri, eleştirenleri yargılayan bir ülke olarak söyleyen herkese seslendiğini vurgulayan Bozdağ, “İsmini verin, gelin bakalım. Ne yapmış? Siz de bakın, biz de bakalım kamuoyuna açıklayalım. Yani bombalı taarruz yapanı rapora koyup ‘bunlar gazetecilik faaliyeti nedeniyle içeridedir’ demek ne manaya geliyor? Evrakta yazıyor. Ne hatası işlediği yazıyor. Bilgiler ellerinde var. Buna karşın diyor ki ‘bunlar gazetecilik faaliyeti’. O vakit biz işin içinden nasıl çıkacağız? Ayrıyeten Sayın Kılıçdaroğlu, dün Mersin Cumhuriyet Başsavcımızı da gaye gösteren bir açıklama yapıyor. İki gün sustu. Terör örgütü açıklama yapana kadar ağzını bıçak açmadı. Terör örgütü açıklama yapınca kükredi ve gerisinden savcımızı da maksat gösteren bir açıklama yaptı. Kimse soruşturmanın üstünü örtmüyor. Senin elde ettiğin bilgiler, soruşturma kapsamında savcılarımızın alın teri, emeğiyle ortaya çıkan bilgiler. Fakat soruşturma bilinmeyen. Bunu bilmiyor. Biraz yanındaki hukukçulara sormasında yarar var. Soruşturma kapalı olduğu üzere saklılık kararı da alınabilir gereksinim halinde. Bu durumda soruşturmanın selametle yürümesi, kanıtlara ulaşılması, faillerin yakalanması için buna gerek duyulabilir. Artık buradan soruyorum. Bu bilinmeyen olan soruşturmanın bilgilerini Sayın Kılıçdaroğlu’na kim iletiyor? Zımnî olan bir soruşturmanın bilgilerini paylaşmak, ifşa etmek gerçek mu eğri mi? diye onu da tartmadan konuşmak ne kadar hakikat?”
‘MÜCADELEMİZ YEDİLİ MASADAKİLERLE DEĞİL…’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın durdurulması için planlar yapıldığını söyleyen Bakan Bozdağ, şöyle devam etti. “Bizim 2023 seçim uğraşımız yalnızca bu 7’li masadakilerle değil, bilesiniz hem ABD ile hem AB ile hem de onlarla bir arada düşünen bütün güçlerle vereceğimiz bir seçim uğraşıdır. Artık Sayın Kılıçdaroğlu ABD’ye gidiyor diye haberler var. Ha biz bilmiyoruz perde gerisinde ne var ne yok fakat merak saikiyle soruyorum. ABD’den çağırdılar mı yoksa kendileri mi bu türlü bir planlama yaptılar? Görünüşteki programlar belirli. Sanki görünmeyen programlarda neler var, neler olacak? Daima bir arada göreceğiz fakat şu çok net. Daima söylüyoruz. Sandığa atılan oylar Türk vatandaşlarının oylarıdır. Sandıktan çıkacak iktidar Türk milletinin kalbinden çıkacak iktidardır. Ne Avrupa’sı ne ABD’si ne öbür bir ülkenin oyu sandığa girmeyecektir. Allah’ın müsaadesiyle bu aziz millet bunun gereğini sandıkta vakti geldiğinde yapacak, yine, tekrar Recep Tayyip Erdoğan ile koşmaya devam diyecektir Allah’ın müsaadesiyle.”
HDP’YE ELEŞTİRİ
Bozdağ şöyle devam etti: “Şimdi bakıyorsunuz 7’li masa, DÜZGÜN Parti diyor ki ‘HDP’yle biz yan yana gelemeyiz, fotoğraf veremeyiz. Bizi yan yana koyamazsınız, edemezsiniz.’ Bunu diyenlere şiddetle en zirveden en aşağıya kadar karşı çıkıyorlar. Hakikat mu? Gerçek. CHP, HDP ile iş birliğini ne kadar sıkı tutması lazım gelirken o kadar sıkı tutmaya özel bir uğraş gösteriyor ve artık soruyorum. Sanki diyorum burada danışıklı bir dövüş mü var? ‘Yani bizim taban biraz milliyetçi, muhafazakar. HDP’ye karşı bu türlü tam şafaktan karşı duralım. Siz de öte taraftan bağlantıyı sıkı tutun. Sandığa o denli gidelim’ diye bizim bilmediğimiz perde gerisinde zımnî bir muahede mı var. Onu bilmiyorum. Bu soruyu da şuradan soruyorum. Zira UYGUN Parti’nin, CHP’nin operasyon partilerinin toplamının oyunu hesap ettiğinizde yüzde 40 ile 45 ortasında değişiyor. HDP’ye oy veren seçmenlerin Millet İttifakı’nın göstereceği adaya oy vermemesi halinde bırakın millet İttifakının adayının cumhurbaşkanlığını kazanması, kazanma savında bulunması dahi matematik kurallarla Türkiye’nin gerçekleriyle örtüşmüyor. Eğri oturup hakikat konuşmak lazım. Matematik ortada.”
Son olarak HDP’yi eleştiren Bozdağ, “Bu kadar dışlamayı, itilmeyi, kakılmayı göze alıp hala bu masanın etrafında dönüp ‘bize bir göz kırparsanız sizin için her şeyi yaparız’ demeyi nasıl içlerine sindiriyorlar? Onu da anlamış değilim. Biraz onurlu olun ya. Sizi adam yerine koymuyorlar. Sizinle masada yan yana oturmaktan utanıyorlar. Sizinle fotoğraf vermekten çekiniyorlar. Bunlar sizin oyunuza muhtaçken tıpkı masada sizinle oturmak istemiyorlar. Oyunuzu aldıktan sonra dönüp de sizin yüzünüze bakarlar mı? Bakmazlar, çok net ancak orada da bakıyorum yok. Neden yok? Zira bunların hepsinin, bu 7’li masanın Türkiye diye bir kederi yok. Onların tek sıkıntısı Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıdır. Onları bir ortaya getiren, yegane heyecanlandıran motivasyon Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıdır, nefretidir, kinidir” dedi. (HABER MERKEZİ)