Mobil uygulamalar hayatımızı birçok yönde çok daha kolaylaştırdı ve çoğunu kullanmak için ücret ödemek gerekmiyor. Ancak her şeyin bir bedeli var. Çok iyi bildiğiniz bir söz “Bir şey bedavaysa ürün sizsiniz.” Pek çok popüler uygulamada ürün aslında sizsiniz; daha doğrusu verileriniz, başka bir deyişle gizliliğiniz. Verileriniz için endişeleniyorsanız kaçınmanız gereken bazı uygulamalar:
Facebook ve ilişkili uygulamalar
2004’te kurulmasından bu yana Facebook, kullanıcı gizliliğine ne kadar önem verdiği konusunda yoğun eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Birçok büyük veri ihlali gerçekleşti ve tartışmasız diğer Silikon Vadisi devlerinden daha fazla tartışmaya karıştı. Facebook’un inanılmaz derecede istilacı olduğu ve kullanıcıları hayal edebileceklerinden daha fazla şekilde takip ettiği bir sır değil ancak Meta şemsiyesi altındaki diğer uygulamalar da Facebook kadar var.
Facebook’un aslında casusluk yaptığı ve insanların konuşmalarını rızaları olmadan dinlediği söylentileri uzun zamandır ortalıkta dolaşıyor. Gerçekte Facebook’un sizi gözetlemesine bile gerek yok. Şirket, bir sonraki satın alma işleminizi ve genel olarak gelecekteki internetteki davranışınızı tahmin edebilecek kadar çok alakalı veri topluyor. Basitçe söylemek gerekirse, gizliliğe önem veriyorsanız, Facebook ve ilişkili uygulamaları kullanmamalısınız.
Hava durumu uygulamaları
Günümüzde her şey için bir uygulama var ancak çok azı kullanışlı ve güvenilir olduğunu kanıtladı. Dışarısı ne kadar sıcak veya yağmur yağıp yapmayacağını merak mı ediyorsunuz? Sadece hava durumu uygulamanızı kontrol edin ve ne yapacağınızı öğrenin. Yeterince basit ve anlaşılır görünüyor.
Ancak ürün olan kullanıcıya dönecek olursak, hava durumu uygulamaları veri toplamalarıyla ünlü. Örneğin; New York Times, hava durumu uygulamalarının ne kadar kullanıcı verisi topladığını ve kullanıcı verilerini nasıl topladığını görmek için 20 popüler hava durumu uygulamasını analiz etti. 20 uygulamadan 17’si gizlilik politikalarında reklam amacıyla kulanıcı verilerini topladıklarını belirtti. 14’ü de cihazları takip etmek için konum bilgilerini kullandığı ve konum bilgisinin reklamverenler için inanılmaz derecede değerli olduğu ortaya çıktı.
Bu türdeki en popüler uygulamalardan biri olan AccuWeather, 2017’de kullanıcıların konum verilerini izinsiz gönderirken yakalandı. Konum paylaşımı kapalıyken bile AccuWeather’ın konum verilerini üçüncü tarafa gönderdiği ortaya çıktı. AccuWeather ayrıca cihazınızdaki sensörlerden (jiroskoplar, ivmeölçerler, altimetreler) bilgi topluyor.
Peki, AccuWeather, hakkınızda başka neler biliyor? Gizlilik bildirimine göre konum servisleriniz açık olduğu sürece uygulama tam GPS koordinatlarınızı biliyor. Ancak açıklamada konum servislerini kapatsanız dahi diğer iletişim türlerini etkinleştirdiğiniz sürece telefonunuzdan başka bilgileri otomatik olarak gönderip alabileceği belirtiliyor.
Flört uygulamaları
Bir Stanford araştırması, 2017’de Amerika’da bir araya gelen çiftlerin %39’unun internetten tanıştığını ortaya çıkardı. Tinder, Hinge, eHarmony, Bumble gibi flört uygulamalarının her zamankinden daha popüler hale gelmesiyle bu sayının o zamandan beri arttığını varsayabiliriz.
Bekarsanız ve biriyle tanışmak istiyorsanız, bu dijitalleşme ve pandemi çağında bir zorunluluk değilse de flört uygulamaları bir seçenek. Ama mahremiyetinizi korumayı önemsiyorsanız arkadaşlık uygulamaları iyi mi? Kısacası hayır.
Arkadaş bulma uygulamaları varsayılan olarak tamamen yabancılarla paylaşmaktan çekinmeyeceğiniz birçok kişisel bilgiyi ifşa etmenizi gerektiriyor. Genellikle adınız, doğum gününüz, cinsel yöneliminiz, fotoğraflarınız, telefon numaranız ve e-posta adresiniz hesap oluşturmak için gerekli.
Benzer ilgi alanları olan birini bulmak istiyorsanız, muhtemelen Spotify, Instagram, Facebook hesaplarınızı bağlayacak, kişisel biyografi yazacak, belki de hangi okula gittiğinizi veya kariyeriniz hakkında bilgi vereceksiniz. Doğal olarak konumunuzu açığa çıkarmadan bir flört uygulamasını kullanamazsınız.
Ancak bu flört uygulamaları söz konusu olduğunda buzdağının sadece görünen kısmı. Mozilla Vakfı’na göre Tinder, kişisel kullanıcı verilerini toplamakla kalmıyor; kullanıcıları siber suçlulardan koruma konusunda oldukça kötü bir geçmişe sahip. Örneğin; 2020’de uygulamadan yaklaşık 70.000 fotoğraf alındı ve bir siber suç forumunda paylaşıldı.
Tinder ve bir dizi benzer popüler flört uygulamasının sahibi Match Group, kişisel bilgilerinizin bu uygulamalar arasında paylaşıldığını belirten gizlilik politikasında oldukça açık sözlü. Başka bir deyişle Tinder’a kaydolduğunuzda bilgileriniz diğer platformlarda da olmuş oluyor.
Dijital ortamda gizliliğinizi nasıl korursunuz?
Bir uygulamayı indirmeden önce kimse gizlilik politikaları sayfalarını okumak zorunda değil ancak şirket hakkında temel bir araştırma yapmak ve izinleri, benzer ayarları değiştirmek iyidir.
Çevrimiçi olarak başkalarıyla paylaştıklarınızı sınırlamak, herhangi bir linke veya dosyaya tıklamadan önce iki kez kontrol etmek, güçlü parolalar kullanmak ve kullandığınız cihazda veya uygulamadaki gizlilik ayarlarını etkinleştirmek her zaman iyi bir fikirdir.