PAKİSTAN’da meydana gelen büyük sel felaketi sonrası bölgeye yaptığımız yolculuk sırasında İndus Nehri’nin üzerinden geçiyoruz. Nehrin kenarında bulunan yüksek bölgelerde ve yol kenarlarında evlerini kaybetmiş selzedelerin kurduğu çadırları görüyoruz. Kuzey yakadaki tepelikte bulunan çadırların olduğu alandakilerden biri, eliyle göle dönmüş bir bölgeyi göstererek, “Şu gördüğünüz yerde bizim köyümüz var. Sel sularının yükselmesiyle köyümüz sular altında kaldı. Tarlalarımız, ekinlerimiz sular altında kaldı. Bütün emeğimiz boşa gitti. Köyden çok uzağa gitmemek için buraya çadırlarımızı kurduk. Burada çaresiz bir şekilde bekliyoruz” diyor…
SALGIN RİSKİ
Felaketten canlarını kurtaranlar, suların çekilmesiyle küçük göletlerin ve bataklıkların oluştuğunu, bu durumun sivri sinek popülasyonunda patlamaya neden olduğunu ve bu yüzden hastalandıklarını söylüyor. Çadırlarda sivrisineklere karşı savunmasız kalan selzedeler sıtmaya yakalandıklarını, hatta hayatını kaybedenlerin olduğunu belirtiyor.
4 çocuk babası Abdulreşit Vakiyu bir çocuğunun sıtmadan öldüğünü söyleyerek, “Yaklaşık bir ay önce sel suları yükselmeye başladı. Sular köyümüzü yuttu. Çocuklarım ve komşularımla birlikte buraya sığındık. 25 gün önce 1 yaşındaki oğlum sıtmaya yakalandı. Doktor bulamadık. Çok zayıf düştüğü için üç gün önce yaşamını yitirdi” diyor. Vakiyu bir önceki sel felaketinde bir çocuğunun daha öldüğünü söyleyerek, “Biz burada çaresiz durumdayız. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” diye konuşuyor.
DÜNYAYLA BAĞLANTILARI KESİLDİ
Sel sularının ne kadarlık bir alanı etkilediğini görmek için bir sandala biniyoruz. Kıyıdan 500 metre sonra dört minaresi olan 2 katlı bir caminin yarısına kadar sular altında kaldığını görüyoruz. Sel sularından dolayı birçok köyün anayollarla bağlantısının kesildiğini söyleyen kayığın sahibi Ommar Selim şunları diyor: “Bizim köyümüzü otobana bağlayan bir yol vardı. Yol su altında kaldı. Biz şu anda tam o yolun üzerinde duruyoruz. Yollar su altında kaldığı için kayıklarla köylere ulaşıyoruz. Köyümüzde elektrik yok. Bu kayık olmazsa köyde mahsur kalacaktık. Bütün ihtiyacımızı bu kayıkla gidermeye çalışıyoruz.”
TEK ÇARELERİ BALIK
Sel sularının ortasında bir baca var. Afetten önce yüzlerce kişiye ekmek kapısı olan bu fabrika, bacası hariç tamamen suların altında kalmış. Bu nedenle halkın şu anda tek geçim kaynağı balıkçılık. Köylüler, “Burada erzak temin edebileceğimiz bir yer yok. Zaman zaman elimize ulaşan yardımlar da yetmiyor. Yakaladığımız balıklarla karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. Nadiren balık yakalayabiliyoruz” diyor.
TÜRK KIZILAY’INDAN SAĞLIK DESTEĞİ
Pakistan için bir çalışma başlatan Türk Kızılay’ın selzedelere yönelik yardım faaliyetleri devam ediyor. Çadır, battaniye, gıda ve hijyen malzemeleri dağıttıklarını söyleyen Türk Kızılay Pakistan Delegasyon Başkanı İbrahim Carlos, salgın hastalıklarla ilgili şunları söylüyor: “Sel sularının çekilmesiyle sivrisinekler ortaya çıkıyor. Selzedeler açık alanda uyuduğu için sivrisinek ısırıklarına maruz kalıyor. Bu durum sıtma riskini ortaya çıkarıyor. Şu anda Pakistan’da 37 milyon insan bu sel afetinden etkilendi. Bunların yaklaşık 1 milyonu evlerini kaybettiği için barınma sorunu yaşıyor. Dolayısıyla sıtma ve tifo gibi hastalıkların ortaya çıkması bekleniyor. Biz Türk Kızılay olarak gıda, çadır yardımlarıyla birlikte selzedelere salgın hastalıklara karşı sağlık desteği vereceğiz. İlk etapta üç noktada sağlık desteği sunacağız.”