T24 muharriri Tolga Şardan, Türkiye’ye getirilen Sedat Peker’in basın danışmanı Emre Olur’un yakalanmasıyla sonuçlanan hareketliliğin sebebinin ‘Sedat Peker’in elindeki doküman ve bilgileri teslim almak’ olabileceğini söyledi. Peker’in hakkındaki diplomatik teşebbüslerden ötürü arşivinin bir kopyasını Olur’a teslim etmek isteyebileceğine değinen Şardan, tezleri köşesine taşıdı.
Tolga Şardan’ın ‘Emre Olur’un yakalanmasından sonra neler yaşanabilir?’ başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Firari organize hata örgütü başkanı mahkumu Sedat Peker’in ‘sağ kolu’ denilebilecek Emre Olur, Arnavutluk’ta yakalanarak Türkiye’ye ‘sınırdışı’ edildi.
Peker’in birebir vakitte basın danışmanı olarak tanınan Olur, İstanbul’da hakkında savcılıkça verilen yakalama kararı uyarınca Ankara’dan giden özel polis takımınca İstanbul’a getirildi.
Olur, doğruca İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki Organize Kabahatlerle Çaba Şubesi’ne götürülerek gözaltı süreci başlatıldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıklamasına nazaran 23 Mayıs 2021 günü Türkiye’yi terk ederek Kuzey Makedonya’ya geçen Olur’un, geçen hafta Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gidişiyle birlikte yeni bir süreç başladı.
EGM’nin açıklamasına bakıldığında Olur’un yurt dışına çıkışı Peker’in geçen yıl başlattığı toplumsal medya paylaşımlarından üç hafta sonrasına denk geliyor.
Olur, Peker’in İçişleri Eski Bakanı Mehmet Ağar ve mevcut İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili seri atışlara başlamasıyla birlikte yasal yollardan Kuzey Makedonya’ya gitti. Olur, geçen hafta BAE’ye gidene dek Üsküp’te yaşadı.
Peker’in birebir vakitte maaşlı çalışanı olduğu bilinen Olur, Üsküp’te kaldığı devir içinde kimi vakit Peker, kimi vakit da kendi ismine toplumsal paylaşımlar yaptı.
Olur, BAE’ye gitmek için direkt Üsküp’ten uçmak yerine evvel karayolu ile Arnavutluk’a geçmeyi tercih etti. Buradan Dubai’ye uçtu.
Bu noktada; ‘Olur’un neden BAE’ye gitmesi gerekti?’ sorusunun karşılığı kıymetli. Türkiye’nin hakkında ulusal yakalama kararı çıkarmasına karşın Üsküp’te gözlerden uzak yaşayan Olur, neden Peker’in yanına geçmek istemesinin sebebi olmalı.
Sorunun karşılığını şimdilik bilmiyoruz lakin vakit içinde ortaya çıkacaktır.
Fakat bu mevzuda bir argüman var. Şöyle ki; kendisine yönelik diplomatik teşebbüslerden haberdar olan Peker, yakın vakitte yaşanması mümkün yeni süreçte, elindeki imaj, kayıt, bilgi ve dokümanların bir kopyasını Olur’a teslim etmeyi planladı.
BAE idaresinin Olur’a yönelik hudut dışı süreci yapması, planı bozmuş olabilir. Olur’da kelam konusu arşiv var mı? Bu da şimdi bilinmiyor maalesef.
Dediğim üzere sıkça konuşulan sav bu.
* * *
Olur’un BAE’ye ulaşmasının akabinde bu kere Buyrukluk idaresi devreye girerek Peker’in basın danışmanının Sırbistan’a hudut dışı edilmesinin gerisinde Türkiye’nin bulunduğunu söylemek yanlış olmaz.
Hatırlatayım, Türkiye’nin de üye olduğu Milletlerarası Polis Teşkilatı Interpol’ün Lideri BAE’li. Ve Lider Ahmed Naser Al – Raisi bu vazifeye Interpol’ün İstanbul’da gerçekleştirilen genel şurasında seçildi.
Türkiye, Al – Raisi’nin seçilmesinde gayret gösterdi. Tıpkı vakitte Türkiye, Interpol’ün idaresini oluşturan Executive Committee’nin (Yürütme Kurulu) 13 üyesinden birisi. Türkiye, Avrupa kanadını temsil ediyor.
Olur’un BAE’ye gittiğinin anlaşılması üzerine Türkiye, Interpol üzerinden devreye girerek – biraz da baskı yaparak – dayanak istedi. Her ne kadar Peker’in durumuyla ilgili takviyesi pek görülmese de BAE idaresi, bu defa Olur’un hudut dışı edilmesini sağladı.
Sonrası malum; Sırbistan’a dönen Olur, ‘transit yolcu’ statüsü nedeniyle Arnavutluk’a gönderildi.
Türkiye’ye getirilen Olur’un üzerinde neler çıktı? Teze bahis olan arşiv bulundu mu? Resmi bir bilgilendirme şimdi yapılmadı.” (YAZININ TAMAMI)